Alevilik-Eğitim İlişkisi
Alevilik-Eğitim İlişkisi
Eğitim sisteminin genel amaçları, var olan düzene sadakati sağlamak, bireyi
Geliştirmek ve onu bir iş veya meslek sahibi etmek olarak özetlenebilir (MEB
1973). Eğitimin en başta gelen görevi, insanları içinde yaşadığı toplumla bütünleştirmektir.
Eğitim kurumları, toplumun diğer kurumlarından bağımsız
Değildirler. Okulun kendi görevlerini etkili olarak yerine getirebilmesi için
toplumun desteğine ihtiyaç duyar. Ancak, bu desteğin ne kadar olması gerektiği,
tartışmalı bir konudur (Kirschenbaum ve Warner 2007: 9).
Bireyin eğitiminde, okula destek veren kurumların başında aileler gelir.
Aile, çocuğun hayatı tanımasına yardım eden ilkokul konumundadır. Aile,
çocuğu yetiştirmenin yanı sıra, okulun görevlerini yapmasına da destek
sağlayan kurumlar arasında yer alır (Gül 2009). Bunun yanında okula destek
sağlayan daha birçok kurumdan söz etmek mümkündür. Bu kurumlardan
birisi de hiç şüphesiz, bir inanç sistemi olan Alevilik kurumudur. Alevilik;
eline, beline, diline sahip, kâmil insanlar yetiştirmeyi hedefleyen bir
inanç sistemidir. Eğitim sistemimizin hedefleri arasında yer alan “beden,
zihin, ahlak, ruh ve duygu bakımından dengeli bir kişiliğe sahip bireyler
yetiştirme” amacıyla da örtüşmektedir.
Aleviliğin teorik boyutu böyle olmakla beraber, uygulamalarda farklılıklar
göze çarpabilir. Sosyal hayatımızdaki sıkıntıların çoğunluğu, teori-uygulama
uyuşmazlığından kaynaklanmaktadır. Bir Devlet Bakanı yaptığı açıklamada,
Aleviliğin kendi kökleri ile olan irtibatının gevşemiş hatta kopmuş
olduğunu, Alevi inanç ve kanaat önderlerinin de bunu doğruladığını belirterek
(Çelik 2010), teori-uygulama uyuşmazlığına dikkat çekmiştir. Değerlerin
bilinmesinden çok uygulanmasının önemli olduğu dikkate alındığında,
teori-uygulama uyuşmazlığının önemi daha kolay anlaşılır. Günlük
yaşamda kullanmadığımız değerlerin, tarafımızdan bilinse bile, toplumsal
hayata önemli bir katkı sağlamayacağı açıktır.
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersleri, ilk ve orta öğretim kurumlarında okutulan
zorunlu dersler arasındadır. Bu dersin programı, bir takım değişiklikler
yapıldıktan sonra 2007-2008 tarihinden itibaren uygulamaya konulmuştur.
Alevi yurttaşın çocuğunun dersten muaf olması isteği üzerine 2004 yılında
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurusu üzerine, mahkeme “bu
derste diğer din ve felsefelerden çok İslâm bilgisine, genel kültürün de ötesinde
İslâm inanç ve ibadetlerine ayrıntılı olarak yer verildiğini, Alevilere
özgü inanç ve ritüellerin öğretilmediği belirtilerek” Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi’nin Ek protokol 2. maddesinin ihlal edildiğine karar vermiştir.
İki velinin benzer bir konuda açtığı davaya, Danıştay 8. Dairesi de dersin
içeriğini eleştirerek benzeri yönde bir karar vermiştir (Ev 2010: 141). İnsan
Hakları Evrensel Beyannamesi, “ana babanın, çocuklarına verilecek eğitim
türünü seçmek hakkı olduğunu” kabul eder (Gül 2011: 28). Devlet Bakanı,
bu kararları ve Alevilerin taleplerini dikkate alarak yeni bir müfredat hazırlandığını,
yeni müfredatın 2011-2012 öğretim yılından itibaren uygulamaya
konulacağını belirtmiştir (Teknik Portal 2010). Konuyla ilgili bir raporda;
Alevilik inancının neleri kapsadığının bu topluluğa bırakılması, din eğitim
ve öğretiminin, inanç gruplarının temel ilkeleriyle uygunluk içinde verilmesi
kararlaştırılmıştır (Alevi Çalıştayları Nihai Raporu 2010: 193).
CHP’li Vekili Gökhan Zeybek ve Parti Üyeleri Yönetim Kurulu Üyemiz Kazım Akşahin İle Birlikte Dergâhımızı Ziyaret Ettiler
Bugün Dergâhımızı CHP 2. Bölge Milletvekili Gökhan Zeybek; İBB ve CHP Fatih Meclis Üyesi ve Yönet ...
Deprem Bölgesine Hareket Edecek Olan Yardım Tırımız!
Canlar dün gece, sizlerin de emeği ve her türlü desteği ile topladığımız yardımları, deprem bölge ...
Depremzede Çocuklarımız İçin Oyuncak Kampanyası!
Depremzede Çocuklarımız İçin Oyuncak Kampanyası!
Katkıda bulunmak isteyen Canlarımız 23 ...